Malatya Demokratik Kadın Platformu dün Emeksiz Üst Kavşağı’nda yaptığı basın açıklamasıyla kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Platform adına açıklamayı okuyan Cansu Kaplan,
“Bir hafta içinde Malatya’da iki kadın cinayeti! Sessiz kalmayacağız, alışmayacağız! Daha bir hafta önce, Samanköy Konteyner Kent’te, bir kadın, bir erkek tarafından katledildi. Depremzede ve zor koşullarda yaşam mücadelesi veren bir kadın; yerinden edilmişliğin, güvencesizliğin ve şiddetin ortasında yaşam hakkından edildi. Şimdi ise, Hekimhan ilçesinde, bir kadın daha boşandığı erkek tarafından silahla vurularak öldürüldü. Bir hafta içinde iki kadın! İki farklı yerde, ama aynı sebeple: Erkek şiddeti! İki farklı yaşam, ama aynı sonla biten: Kadın cinayeti! Biz kadınlar, her gün öldürülme korkusuyla yaşıyoruz. Her yerde: evde, sokakta, konteyner kentte, işte… Erkek şiddeti sınır tanımıyor çünkü eril sisteme sınır çizmiyor! Cezasızlık politikası, koruma mekanizmalarının işlememesi, faillerin elini güçlendiriyor”
dedi.
Malatya Demokratik Kadın Platformu olarak bir kez daha, kamuoyuna ve yetkililere seslenen Kaplan,
“Kadın cinayetleri bireysel ve münferit değil, sistematiktir. Kadın cinayetleri politiktir! Şiddetin, istismarın, cinayetlerin temelinde yatan şey sadece bireysel nefret ya da öfke değil; toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadını ikinci plana iten zihniyet ve erkek egemen devlet politikalarıdır.
Soruyoruz:
Samanköy’deki ve Hekimhan’daki kadınlar neden korunamadı? Koruma kararları neden etkili uygulanmıyor? O zaman hatırlatalım; 6284 Sayılı Kanun etkin şekilde uygulansaydı, bu kadınlar bugün hayatta olabilirdi. İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olsaydı, şiddetin önlenmesi için devlet yükümlülük altındaydı. Türkiye’nin hâlâ onaylamadığı ILO 190 sözleşmesi, iş yerinde ve kamusal alanda şiddete karşı kadınları korumak için hayati öneme sahiptir. Bu cinayetler birer rakam değildir. Bu kadınların isimleri, hikâyeleri, hayatları vardı. Artık yeter! Herkes bilsin: Bu ülkede kadın olmak her gün ölümle burun buruna yaşamak demek. Ama biz alışmıyoruz, susmuyoruz, susmayacağız! Yaşam hakkımızı savunmak için, bir kişi daha eksilmemek için bugün buradayız! Bu cinayetlerin failleri kadar, onları durdurmayanları da, kadın arkadaşlarımızı korumayanları da sorumlu tutuyoruz! Katledilen tüm kadınlar için adalet istiyoruz! İstanbul Sözleşmesi yaşatır! 6284 etkin uygulanmalıdır! ILO 190 derhal onaylanmalıdır!”
açıklamasında bulundu.