Malatya KESK, hükümetin zam teklifini protesto etti!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin sunduğu zam teklifini protesto etmek amacıyla bugün 81 ilde iş bıraktı. Malatya'da da "İktidara kul, sermayeye köle olmayacağız" sloganıyla bir günlük hizmet üretmeme kararı alındı.

Malatya KESK, hükümetin zam teklifini protesto etti!
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Malatya'da Sosyal Güvenlik Kurumu önünde bir araya gelen KESK üyeleri, hükümetin teklifine karşı basın açıklaması yaptı. KESK Malatya Şubeler Platformu adına konuşan Onur Kutlu, bugün tüm Türkiye'de üretimden gelen güçlerini kullanarak hizmet üretmediklerini belirtti.

Kutlu, konuşmasında kamu emekçilerinin 2025 yılında hala "kapı kulu" olarak görüldüğünü ve kendilerine daha fazla yoksulluk, sefalet ve geleceksizlik dayatıldığını ifade etti. Kamunun, nitelikli, ücretsiz ve ulaşılabilir hizmet verme hakkının yıllardır yok sayıldığını vurgulayan Kutlu, uygulanan modelin üretime değil, borçlanmaya ve betonlaşmaya dayalı olduğunu söyledi.

"Emek karşıtı, sermaye yanlısı bu modelde kamu hizmetlerine ve kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar kısıldı" diyen Kutlu, eğitimden sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye kadar tüm kamu hizmetlerinin özel sektöre devredildiğini ve paralı hale getirildiğini savundu. Bu durumun, kamu binalarını ticarethaneye, vatandaşları ise müşteriye dönüştürdüğünü belirtti. Kutlu, bu modelin bedelinin söndürülemeyen yangınlar ve seller gibi felaketlerle ödendiğini, ödenmeye de devam ettiğini dile getirdi.

Kutlu, şöyle devam etti:

“Bizler bugün sadece kendimiz için değil, nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir kamu hizmeti hakkı yok sayılan başta dar gelirliler olmak üzere bu ülkenin tüm insanları, tüm yurttaşlar için, yıllar boyu verdikleri emekler yok sayılan, göz göre göre sefalete itilen milyonlarca emeklinin hakkını savunmak için g(ö)revdeyiz. İşyerlerinde,  alanlarda omuz omuzayız. 

Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu 4 milyon kamu emekçisini 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor. Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor, süreç bir kez daha oldubitti1ye getirilmek isteniyor. Bizde buradan Sayın Bakan’ın şahsıdan kamu işverenine, iktidara soruyoruz. Bu teklifte 4 milyon kamu emekçisini, 2,5 milyon kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?

İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı? 

Bugün itibari ile 18 bin 680 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğin taban aylığımıza ve emeklilerin mevcut aylıklarına yansıtılmasına ilişkin bir adım var mı? 

Hangi ad altında olursa olsun emekli maaşlarımızı adeta kemiren, tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması var mı? 

Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı – kira desteği var mı? 

Büyümeden, refahtan pay var mı? Yıllardır maaşlarımızı dilim dilim buharlaştıran Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesi var mı?

Ücretsiz servis, yemek, ulaşım taleplerine ilişkin bir adım var mı? 

Vekil, ücretli, taşeron, sözleşmeli, İHS’li gibi farklı adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesi, güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi var mı? 

Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi var mı? 

Kayırmanın, torpilin kapısını sonuna kadar açtığını kabul ettiğiniz, seçim öncesi sözünü verdiğiniz mülakatın kaldırılması var mı? 

Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulması var mı? 

Bizim için en önemlisi Grev Hakkı ile Tamamlanmış Gerçek Toplu Sözleşme Sistemi, Demokratik Bir Çalışma Yasasına ilişkin tek bir cümle var mı? 

YOK, YOK, YOK. “

Hükümetin teklif yerine tehdit verdiğini ifade eden Kutlu,

 “ Teklif yerine; 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluk ile 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalet ile TEHDİT VARDIR. 

•             Vergi, harç ve cezaları  %44 arttırdılar. Gelir Vergisinden, ÖTV’ye KDV’ye tüm vergileri ortalama %70 arttırdılar.

•             Sermayeye, patronlara teşvik üstüne teşvik vermeye, vergilerini affetmeye,  faizden beslenen bir avuç asalak takımına dünyanın en yüksek faizini ödemeye devam ediyorlar. Tüm vergi yükünü bizlerin, halkın sırtına yıkıyorlar.

•             Ama sıra bizim maaşlarımıza gelince her seferinde önümüze TÜİK’in sahte rakamlarını, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarını koyuyorlar. 

•             Yoksulluk sınırının 2026 Ocak itibari ile en az 100 bin TL olacağı koşullarda bizlere sefalet oranları dayatıyorlar. “Talep ettiğiniz rakamları verirsek ekonominin, bütçenin dengesi bozulur” diye nutuk atıyorlar.

Ülkenin tüm dengelerini bozanların bu nutuklarına Artık Yeter diyoruz!

Hepimiz biliyoruz ki bu durum ilk defa yaşanan, yeni bir durum değildir. KESK olarak en başından beri altını çizdiğimiz üzere 13 yılda tam 7 kez aynı tablo ile karşılaştık. 

Kapsamından, tarafların belirlenmesine, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmamasından uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Hakem Kurulunun yapısına kadar onlarca temel sorunu bulunan mevcut garabet sistem sürdükçe iktidar hepimizle dalga geçtiği teklifleri toplu sözleşme” teklifi diye sunmaya devam edecektir. 

Dolayısıyla buradan masada “yetkili” sıfatı ile oturan konfederasyonu ve sendikaları uyarıyoruz. Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır. 

Bu nedenle:

•             Hiç kimse hepimizle dalga geçilen bu teklife değer yüklemeye çalışmasın. 

•             Milyonların maaş artışı talebinin dörtte birine bile denk gelmeyen rakamları görmezden gelerek “Üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür” yaklaşımı sergilemeye kalkışmasın. 

•             Kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeyi, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeyi aklından bile geçirmesin. 

•             İktidar uyuşmazlık durumunda başvurulan Hakem Kurulu’nun objektif ve bağımsız kararlar verdiğine inanmamızı bekliyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki toplam 11 üyesinden 6’sı doğrudan, 1’i dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanan Hakem Kurulu her seferinde hükümetin noterliğini yapmıştır. Artık yeter. Bu sefer hiç kimse uyuşmazlıkta topu iktidarın noterliğini yapmanın ötesine geçmeyen Hakem Kuruluna atmaya kalkmasın. 

Geldiğimiz nokta ortadadır. Hükümet 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Bu teklife karşı yapılacak olan şey birkaç puanlık maaş artışını esas alan MÜZAKERE DEĞİL, MÜCADELEDİR. 

Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz. 

Yıllarca bu ülkenin kamu emekçilerine “kapı kulu” muamelesi yaptılar. “Sendika kuramazsınız, yasak” dediler. Sendikalarımızın kapılarını mühürlediler. Ama bizler, haklar yasalardan, yasaklardan önce gelir diyen kamu emekçileri olarak o mühürleri söküp attık. Kapı kulu değil emekçiyiz diye haykırdık. 

Şimdi de yıllardır ülkemizin taraf olduğu ILO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle tanınan grev hakkımızı yok sayıyorlar.  Bu sözleşmelerin iç hukukun üzerinde olduğunu yazan Anayasayı ayaklar altına alıyorlar. Bizler bir araya gelmediğimiz sürece tüm haklarımız 2025’in Türkiye’sinde bizleri hala kapı kulu olarak görenlerin iki dudağı arasında kalmaya devam edecek. 

Bu Karanlık Tablodan Tek Çıkış Yolu; Yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor. 

Bu Karanlık Tablodan Tek Çıkış Yolu, ‘Hepimiz aynı gemideyiz” diyenlere karşı “Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı,  emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz” diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor. 

Bugün bunun ilk adımını atıyoruz. Bizleri yok sayan bu yoksulluk, sefalet, güvencesizlik teklifine itirazımızı yükseltiyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz. 

Sözlerimizi kamu emekçilerine seslenerek tamamlamak istiyoruz. 

Sevgili kamu emekçileri, sevgili emekliler çok kritik bir süreçten geçiyoruz. 

Bizi görmeyen gözlere, taleplerimizi duymayan kulaklara KAPI KULU DEĞİL, EMEKÇİ OLDUĞUMUZU hatırlatmak zorundayız.

Kim kendini nasıl nitelerse nitelesin her süreçte olduğu gibi bu süreçte de asıl “yetki” sizlerdedir. 

Bugüne kadar sizin adınıza ‘yetkili’ olarak masaya oturanların yaptığı yanlışların, eksiklerin faturasını maaşlarınızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme ile ödediniz. Ödemeye de devam ediyorsunuz. 

Artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir. 

Bilin ki bu dönem diğer konfederasyonların özellikle maaş artışı tekliflerinde KESK’in teklifine yakın rakamlar sunar pozisyona gelmesi sizin tabandan yarattığınız baskının eseridir.

Ancak bu yeterli değildir. Aslolan,  ekonomik, sosyal, özlük haklarımızda yaşadığımız kayıpların doruk noktasına çıktığı bu kritik dönemde taleplerimiz için birlikte mücadelenin yine tabandan büyütülmesidir.

Daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönem toplu sözleşme sürecinin de hayal kırıklığı ile bitmemesi hangi sendikanın üyesi olursanız olun sizlerin taleplerinize sahip çıkmanıza bağlıdır. 

Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden bu garabet sisteme karşı hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini önümüzdeki süreçte; 

İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için omuz omuza vermeye, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.” Dedi.                                                                                          

 

 

 

 

 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
DOLAR/TL 40,988 %0.12
EURO/TL 48,086 %0.95
ALTIN/GR 4.443,918 %1.11
BIST 100 11.372,33 %0.52
ALTIN/ONS 3.372,03 %0.99
BITCOIN 115.828,470 %2.41
DOLAR/TL (ser.) 41,070 %0.22
EURO/TL (ser.) 47,550 %0.00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00
02:00