İnönü Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya’nın katılımıyla gerçekleştirildi.
Açılış törenine; AYM Başkanı Kadir Özkaya’nın yanı sıra Malatya Valisi Seddar Yavuz, Anayasa Mahkemesi Üyesi Selahaddin Menteş, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Elazığ ve Bingöl Cumhuriyet Başsavcıları, adli ve idari yargı üyeleri, baro başkanları, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Tören öncesi İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Nihat Şad ve beraberindeki akademisyenler, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Ardından Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla tören başladı.
Çalışmaları nedeniyle katılamayan MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu ve AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, bir telgraf göndererek yeni eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diledi.
Açılışta ilk olarak İnönü Üniversitesi 50. Yıl Belgeseli izlendi. Belgesel sonrası üniversite öğretim elemanlarından oluşan Beyzadeler Grubu, özel bir dinleti sundu. Doç. Dr. Hayri Akbudak, Dr. Öğr. Üyesi Orçun Akgün, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Giray’ın yanı sıra Yüksek Lisans öğrencisi Hakan Zengin ve Türk Halk Müziği Konservatuvarı öğrencisi Emre Öztürk tarafından icra edilen üç eserlik dinleti, dinleyicilerden büyük beğeni topladı.
“Eğitiminizde ilimle irfanı birleştirin”
Dinleti sonrası konuşan Rektör Prof. Dr. Nusret Akpolat, üniversitenin 50 yıllık süreçteki başarılarına ve gelecek vizyonuna dair bir sunum gerçekleştirdi. Öğrencilere çeşitli tavsiyelerde bulunan Akpolat, sadece diplomaya değil, aynı zamanda bilginin irfanla birleştiği ve kariyerde fark yaratan mikro yeterliliklere odaklanılmasının önemli olduğunu söyledi.
Akpolat, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Sizler için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Dünyanın en iyi kampüslerinden birinde 7 milyon metrekarelik yeşil kampüs formatında bir yaşam kalitesi sunuyoruz. Ancak sorumluluklarınızın da farkında olmanızı diliyorum. Artık geldiğimiz çağda diplomalar tek başına bir işe yaramıyor. Mikro yeterlilikler ön plana çıkıyor. Kendi kariyer planlamanızda bu mikro yeterliliklere önem vermenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Diploma tek başına bir şey ifade etmiyor. Eğer bilginizi, ilminizi bir irfanla yoğuramazsanız bu tamamen amaçsız, hedefsiz ve değersiz bir bilgi olarak kalır, hatta bir yük olur. Bu sebeple akademik eğitiminizde ilimle irfanı birleştirmeye önem vermenizi öneriyorum.”
Rektör Akpolat’ın ardından konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, İnönü Üniversitesinin köklü geçmişiyle şehrin ve ülkenin iftihar kaynağı olduğunu ifade etti. Üniversiteleri yalnızca bilgi üreten kurumlar değil, aynı zamanda toplumsal gelişimin ve kalkınmanın öncüleri olarak nitelendiren Er, İnönü Üniversitesinin Malatya, ülke ve insanlık için değer üreten bir bilim yuvası haline geldiğini belirtti.
“Malatya’yı inşa etme kararlılığı içindeyiz”
Malatya Valisi Seddar Yavuz da konuşmasında üniversiteler ile şehrin arasındaki ayrılmaz bağa dikkat çekti.
Malatya'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğünü ifade eden Yavuz, şunları söyledi:
"Bizim önceliğimiz, bu şehrin sosyoekonomik seviyesini belirli bir noktaya taşımaktır. Eğitimli gençlerimizin şehrimizi terk etmemesi adına, son 15 ayda imar ve inşa faaliyetlerinde görülmedik bir hız sağladık. Burada özellikle vurgulamak isterim ki; şehir güçlü olmadan üniversite güçlü olamaz, üniversite güçlü olmadan da şehir güçlü olamaz. Dolayısıyla her biri birbirini destekleyen unsurlar olarak bunları görüyorum. Bilim insanlarımızla el ele vererek yıl sonuna kadar herkesin gurur duyacağı bir Malatya’yı inşa etme kararlılığı içindeyiz."
“Hiçbir emek karşılıksız kalmaz”
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya ise konuşmasında adaletin ve hukukun önemine vurgu yaptı. Başkan Özkaya, Anayasa Mahkemesinin temel görevinin sadece norm denetimi değil, aynı zamanda bireysel hakları koruyarak hukukun üstünlüğünü sağlamak olduğunu ifade etti.
Konuşmasının devamında Özkaya, şöyle konuştu:
“Sevgili arkadaşlar başarıya giden yol kimi zaman engebeli, kimi zaman da sabrınızı sınayan bir yol olabilir. Ancak unutmayın ki azimle ve kararlılıkla yürüyenlerin yolu en sonunda mutlaka aydınlığa çıkar. Hiçbir emek karşılıksız kalmaz. Hiçbir çaba boşa gitmez. Bugün burada, üniversite sıralarında yerinizi almanız da bunun en somut göstergesidir. Bu aşamaya gelene kadar sergilediğiniz emek, disiplin ve kararlılık bundan sonraki hayatınızda da size rehberlik edecektir. Unutulmamalıdır ki başarı yalnızca çok çalışmakla değil, doğru yönde çalışmakla mümkündür. Yanlış bir istikamette gösterilen çaba insanı yorar ama hedefe ulaştıramaz. Bu nedenle sizlerden istirhamım, öncelikle kendinizi tanımanızdır.”
Avrupa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun açıldığı tarihten bu yana birçok başvuru alındığını anlatan Özkaya, “2012 yılından bugüne kadar yapılan toplam bireysel başvuru sayısı 703 bin 382, bunun 602 binini bugün itibarıyla karara bağladık. 81 bin 841 ihlal kararı vermişiz, bunun içinde makul süre ihlalleri de var. İcra edilmeyen ve edilmeyi bekleyen 84 kararımız mevcut” dedi.
Anayasaların temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan önemli toplumsal sözleşme olduğunu anlatan Özkaya, şöyle konuştu:
"Bu bağlamda anayasa, devletin temel organları (yasama, yürütme ve yargıyı) arasındaki ilişkileri ve birey ile devlet arasındaki temel hak ve yükümlülük dengesini düzenleyen hukuk düzeninin en üstün normudur. Anayasa, bir yandan devlet organları arasındaki denge ve denetim mekanizmasını kurarken diğer yandan bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma altına alır. Böylece hem hukuki güvenliğin hem de toplumsal barışın temel dayanağı haline gelir. Bu yönüyle anayasa hukuku, sadece teknik bir hukuk dalı değil aynı zamanda devletin meşruiyetini, bireyin onurunu ve toplumun ortak değerlerini bir arada yaşatan dinamik bir düşünce alanıdır."